Mısır piramitlerini kim yaptı?..

Paylaşın:

Piramitleri duymayan yoktur. Bize onların Keops, Kefren ve Mikerinos piramitleri oldukları anlatılmıştır. Peki, bunun böyle olduğuna dair bir belge var mı?..

Keops’u ele alalım. İnşası için kullanılan kaya blokların tanesi yaklaşık 2.5 ton ağırlığındadır. Bunlardan 2.300.000 tanesi üstüste konularak tam 140 metre yüksekliğinde inşa edilmiştir. İçerisinde havalandırma, dehlizler, odalar vs vardır.

Mısır’da firavunlar döneminden kalma bütün yapıların duvarlarında binlerce satır yazı ve resim vardır. Büyük emeklerle taşı adeta kağıt yapan insanlar, neden bu piramitlerin içini mahrum bırakmışlardı?.. Kimin, neden yaptığına dair bir imza veya işaret koymamışlardı?..

Bugün bile, dört duvar inşa eden kişinin adı, binanın en azından kenarlarına iliştirilirken piramitlerde bir şey bulunmaz. Piramitin taş duvarları arasında görünürde ne bir heykel, ne bir büst ve ne bir yazı vardır. Günümüzde piramit içindeki odalara kral odası, kraliçe odası diye isim verilmesi tamamen tahminden ileri gelmektedir. Böyle olduğuna dair en ufak bir iz yoktur.

Keops’un piramit inşa ettirdiği iddiası iki kaynağa dayanmaktadır. Birincisi tarihçi Herodot’tur. Herodot, piramit yapımcısının ismini Keops olarak vermiştir. Keops, Mısırca Khufu kelimesinin yunancasıdır. Sicilyalı Diodoros’un yazılarında ise bu firavunun adı Kemnis’dir.

İkinci iddia ise, piramidin yük azaltma odalarından birinde yer alan bir kelimelik yazıttır. Piramitin diğer taraflarında bununla ilgili tek yazı olmamasına rağmen, gözlerden ırak bu odada duvara yazılmış “Khufu” ismi, piramidin yapımcısı olarak kabul görmüştür.

Arkeolojide bilim adamları bir şey keşfettiklerinde teşhis koymak için acele etmezler. Zira bulunan en ufak bir bulgu bile daha önce yazılan dünya tarihlerini ve kronolojileri allak bullak edebilir. Bu nedenle buldukları veriyi kuvvetlendirici başka belgeler ararlar. Oysa burada durum tam tersine olmuş ve bütün dünyaya piramidin yapımcısı olarak Keops’un ismi duyurulmuştu.

Antik Doğu Dilleri uzmanlarından Mısır asıllı Amerikalı oryantalist Zekeriya Sitchin “The Stairway to Heaven” isimli kitabının XIII. bölümünde yazılanlardan şunu anlıyoruz:

İngiliz Hassa subaylarından Howard Vyse, 29 Aralık 1835’te Mısır’a geldiğinde; piramitlerin sakladığı sırlar kendisini büyüler. Fakat meşhur olmak için de eline tarihi bir fırsatın geçtiğini bilir. Buradaki arkeolojik çalışmalara katılır. Vyse’nin başını çektiği bir arkeolojik çalışmada piramidin içerisindeki sözkonusu “K-hu-f-u” yazısı görülür. Böylece bütün dünya bunu öğrenir. Howard da amacına kavuşarak meşhur olur.

Fakat başka gerçekler de vardır. Bir kere, piramitte kullanılan yaklaşık 2 milyon taş bloğun hiç bir yerinde her hangi bir isme rastlanmaz. Bu olay arkeologların garibine gider. İtiraz edecek olsalar da o günkü zafer naraları arasında duyulmaz.

İtiraz edenlerden birisi de Hiyeroglif uzmanı Samuel Brek’tir. K-hu-f-u yazısı bu bilim adamını kuşkulandırır. Yazı, Keops’un zamanında kullanılmayan ancak yüzyıllar sonra ortaya çıkan harflerle yazılmıştır. Ancak bu yazıyı yazan şahıs bu odaya nasıl girmiştir. Zira piramidin yapıldığı günden o güne kadar hiç bir insanın buraya girmesi mümkün değildir. Hatta Vyes ve ekibi, girişi bulamadıkları için dinamit patlatarak açtıkları delikten içeri girebilmişlerdir.

K-hu-f-u yazısına biraz dikkatlice bakılınca mesele anlaşılır. Şöyle ki; Bilim adamı değil sıradan bir asker olan Howard Vyse, hiyeroglifle ilgili dönemin tek standart kitabı sayılan Materia Hieroglyphica isimli kitabı kullanmıştı. Üstelik, 1828’de John Gardner Wilkinson tarafından yazılmış bu klavuzda “K-hu-f-u” kelimesi yanlış olarak verilmişti. “K” sessiz harfi, güneşin simgesi olan “Re” ile temsil edilmişti. Sahtekar ingiliz, Keops’tan yüzyıllar sonra kullanılan bir yazı türünü kullanmakla kalmamış, kitaptaki imla hatasını bile aynen geçirmişti.

Yazıda kullanılan kırmızı aşıboyası da, Kahire sokaklarında bulunan bir aktardan kolayca satın alınabilecek bir maddeydi. Vyse bu arada amacına kavuşmuş ve dünya çapında meşhur olmuştu. Ya tarih bilimine attığı kazık ne olacaktı?..

Mısır kalıntılarına bunları yapan zihniyet başkalarına neler yapmaz. Mesela Türk tarihine…

Tarihin Cemaziyel evveli, Ahmet Sarbay, Kitapita, İstanbul-2021

Paylaşın:

Sevebilirsin...