Ayasofya’ya imam olmak!..

Paylaşın:

Klasik bir hikayedir: Hayatı çok ta düzgün olmayan Bekri Mustafa‘yı Ayasofya’ya imam tayin ederler. Bir gün cenaze namazı kıldırması gerekmektedir. Musalla taşındaki tabutun kapağını açar, eğilerek ölüye bir şeyler mırıldanır. Cenaze namazından sonra cemaat meraklanır; “Ölüye ne söyledin” diye sorar. Bekri şu cevabı verir: “Ahirete senden önce gidenler başına toparlanacaklar; ‘Geride bıraktığın dünya ne durumda’ diye soracaklar. Lafı hiç uzatma, ‘Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu‘ de… Onlar her şeyi anlarlar.”

Çok farklı anlatım şekilleri olan bu hikayenin aslı şöyledir.

Devrinin en kamil ve ilmine en çok güvenilen insanlarından biri olan Sivaslı Abdülehad Nûri Efendi 1647 tarihinde Büyük Ayasofya Camii’ne cuma vaizi olarak tayin edilir. İstanbul’un fethinden beridir tayin edilen yedinci vaizdir. Bu makam vaizlik makamlarının en üstündedir. Aynı zamanda ilim seviyesi bakımından en üst makam olan Şeyhülislamlıktan hemen sonra gelmektedir.

Başta da söylediğimiz gibi hem alim hem de fazilet sahibi olmasına rağmen mütevazi biridir de… Hiç beklemediği anda gelen tayin emrinden sonra kürsüye çıktığında sözüne, “Bugün Nûri imâm oldu duyan gelsin bu meydâne” mısraı ile başlar. Bu sırada eliyle havada bir daire çizdiğinde koca mabedin bütün kandillerinin o anda yandığı söylenir.

Söylemek istediği şudur. “Benim gibi birisinin Ayasofya gibi bir mabede tayin edilmesi Kıyamet alametlerindendir.”

Onun bu sözleri dilden dile dolaşır. Devlet-i Âliye’nin her köşesinde farklı bir anlatıma bürünür. Bunlardan biri de Bekri Mustafa üzerinden anlatılan şeklidir.

Abdülehad Nûri

1594 veya 1604 yılında’de Sivas’ta doğdu. Babası Mustafa Safâyî Efendi, annesi Safâ Hatun’dur. Baba tarafından dedesi ünlü Şemseddin Sivasî’dir.

Sağlam bir eğitim aldı. Sivas ve Midilli’de görev yaptıktan sonra Fatih Çarşambasında Mehmed Ağa Zeviyesi şeyhi oldu. Gittiği heryerde çok sevildi.

Sivaslı Abdülehad Nuri Efendi’nin Eyüp Sultan’daki kabri

Daha sonra Sultan Selim Camii civarındaki Sivâsi Tekkesi de bunun uhdesine verildi.  1641 yılında Fatih Sultan Mehmed Camii cuma vaizliğine, 1647 tarihinde de Büyük Ayasofya Camii’ne cuma vaizi olarak tayin edildi. Sultan Ahmed Camii’nin açılış merasiminde bulundu. 1651 yılında vefat etti.

Kabri, Eyüp Sultan’da, Nişanca Caddesi üzerinde, caddeye açılan avlu kapısının sol tarafındaki set üzerinde ve dayısı Abdülmecid Sivasi Efendi türbesi’nin önündedir.

Vefatına halifelerinden şeyh Nazmi Efendi şu tarihi düşürmüştür:
“Abdül Ehâd Efendi olsun mukîm-i cennet”

Olur böyle vakalar, Ahmet Sarbay

KAYNAKLAR
Sicilli Osmani, III/294, 354; Osmanlı Müellifleri, Bursalı Mehmet Tahir, I/51
İstanbul Tekkeleri, Mehmet Şükrü, Yayına Hazırlayan: Şinasi Akbatu, I/68
Tekke Şiirleri Antolojisi, Vasfi Mahir Kocatürk, shf. 297
Sefine-i Evliya, Hüseyin Vassâf, Süleymaniye Ktp. Yazma bağışlar No 2307, Cilt III/361
Şüyûh-ı Ayasofya, Müstakimzâde, vr.13a

Paylaşın:

Sevebilirsin...