İleri Osmanlı Toplumu / İsmail Cem

Paylaşın:


Osmanlı toplumu belirli bir dönemin en ileri, en medenî, en insancıl devletini kurmuştur. Osmanlı yönetimi İslâm kültürüyle Türklerin devlet kurma alışkanlık ve yeteneklerini birleştirmiş, Kur’ana dayanan müesseselerle kavramları çok akılcı bir şekilde yorumlayarak kendi gerçekleriyle bağdaştırmış, çağının en güçlü devletini meydana getirmiştir.

Türkiye’nin ve geri kalmışlığın açıklanmasında hayatî önemi olan Osmanlılık dönemi yeterince bilinmemektedir. Osmanlı İmparatorluğu hâlâ kılıcının gücünden ötürü yükselmiş (yükselmek okul kitaplarında çok yer fethetmiş anlamında kullanılıyor), padişahların kötülüğü, kadına düşkünlüğü yüzünden gerilemiş olarak tanıtılmaktadır. Gerileyen toplumu yabancıların insafına terkeden Tanzimat ve Islahat fermanları gibi davranışlar ise çoklukla göklere çıkarılmaktadır.

Tarihin bu yanlış ve belki de maksatlı sunuluşu birkaç nedene bağlanabilir:

Cumhuriyetin ilk döneminde geriye dönüş eğilimlerini kırmak için alınmış tedbirleri yanlış yorumlayan kimi işgüzarlar bütün bir Osmanlı tarihini kötü göstermek çabasına düşmüş, tarihe eğilen herkesi gericilikle suçlamışlardı. Daha sonraları ise, topluma kabul ettirilmiş bazı kavram ve kurumların ne denli uygunsuz olduğunu tarihin ispatlaması, tarihin yanlış öğretilmesine, yüzeyde kalınmasına, bilgisizliğe yol açmıştı.

1940 yıllarının faşist eğilimleri de bir çeşit dehşet havası yaratarak tarihçiyi ve hür düşünceyi baskı altında tutmuş, tarihi sınıfsal ve ekonomik açıdan incelemeye imkân vermemiş, koskoca Osmanlı İmparatorluğunun bize iletebileceği dersi “kılıcı kuvvetli olduğu için kazandı” şeklinde sınırlamıştır.

Oysa kılıcın “neden” kuvvetli olduğu ve “nasıl” zayıfladığı anlatılmamıştır.

Tarihin özüne eğilen az sayıdaki bilim adamı son derece önemli araştırmalar yapmışlardır. Ancak, ortam onları kösteklemiş, senteze ve sonuca varmalarını güçleştirmiştir.

Türkiyede Geri Kalmışlığın Tarihi, İsmail Cem, İstanbul-1974

Paylaşın:

Sevebilirsin...