Yamyam Haçlılar

Paylaşın:

Haçlı Seferlerinin en büyük özelliklerinden biri de tarihin en büyük organize yamyamlığıdır. Bizzat Hıristiyan din adamları tarafından teşvik edilen insan eti yeme çılgınlığı Haçlı kaynaklarında en ince detayına kadar yazılıdır. Fransa Enstitüsü üyelerinden Funck Brentano, 1934’te yayınladığı Les Croisades (Haçlılar) isimli eserinde din adına ne canavarlıklar işlendiğini açık bir dille yazar. Haçlı kaynaklarından yaptığı alıntıları, kitabın 24. sayfasında şöyle anlatır:

“İlk Haçlı seferinde Hıristiyan din adamı Pierre L’Ermite komutasındaki öncü birlikleri İznik civarında ele geçirdikleri çocukları pişirmek üzere parçalıyorlar veya kazığa geçirerek ateşte kızartıyorlardı.”

Aynı eserin 57. sayfasında ise Fransız Milli Destanı Chanson d’Antioche‘dan şu alıntıları yapmaktadır:

“Antakya önlerinde açlıktan şikayet eden Haçlılara, Hıristiyan Din adamı Pierre L’Ermite şu tavsiyede bulunur: ‘Açlığınızın sebebi korkaklığınızdır. Türk cesedlerini toplayın. Tuzlayarak pişirilirse daha lezzetli olur.’ Haçlılar dediğini yaparlar. Sur üzerindeki Türkler, bu inanılmaz vahşet karşısında gözyaşı dökerler.”

Yine aynı eserin 76. sayfasında Haçlıların bunu alışkanlık haline getirdikleri yazılıdır: “Halep’in Maarra kasabasında şehit düşmüş Türk askerlerini doğrayıp etlerini kızartarak yemişlerdir.”

24 ve 78. sayfalarda ise Haçlıların iyice zıvanadan çıktıkları şu satırlarla anlatılmaktadır:

“Açlık öylesine bir hal almıştı ki, askerler kasaba civarındaki bataklıkta 15 gündür bekleyen Türk cesetlerini büyük bir iştahla yediler. Susuzluklarını giderebilmek için at ve eşeklerin damarlarını kesip kanlarını ve idrarlarını içtiler. Bazıları lağımlara kuşaklarını ve paçavralarını daldırıp bunlarda toplanan suyu emerlerdi. Kimi de arkadaşının idrarını avuçlarına doldurarak içerdi.”

Avrupa tarihine bakıldığında insan eti yemenin oldukça yaygın olduğu görülür. Max Kemmerich, Haçlılardan çok daha önceleri İngilizlerin insan eti yediklerini St. Hiernymus’tan nakletmektedir.

Funck Brentano, Les Croisades, Paris, 1934.

Paylaşın:

Sevebilirsin...