Turan ne demektir?..

Paylaşın:

Turan, İran efsanesi Avesta‘da adı geçen Farsça bir sözcüktür. Eski çağlarda İran’ın kuzeyinde, Ceyhun nehrinin ötesindeki coğrafyayı ifade etmek için kullanılmıştır. İran’ın kadim düşmanlarının yurdudur. Firdevsi, kaleme aldığı Şehname‘de Turan’ı aynı anlamda kullanmıştır.

Ceyhun nehri (Amu Derya) iki bölgeyi birbirinden ayırır. Bu, eski çağlardan beridir bütün devletlerce kabul görmüş doğal bir sınırdır. Hazret-i Ömer, İran’ı fetheden ordu komutanlarına Ceyhun’u aşmamaları için emir vermiş, bunu bir milli politika olarak belirlemiştir. Kendisinden sonra gelen halifeler Hazret-i Osman, Hazret-i Ali ve Hazret-i Muaviye de bunu devam ettirmişlerdir.

Siyasi anlamda; ilk defa XIX. yüzyılda Macaristan’da, bütün Türk toplumlarını kapsayan bir kavram olarak ortaya çıktı. “Biz Atila’nın soyundanız” diyerek kendilerini Türk asıllı gören Macar Turancıları, Budapeşte-Tokyo doğrultusunda Türk asıllı halklardan büyük bir siyasi birlik kurmak istiyorlardı. Ülke içinde çok güçlüydüler. Liderleri Kont Pal Teleki Macaristan başbakanı bile olmuştu. Dünyada ilk Türk derneğini 1908’de Budapeşte’de kuranlar da bunlardır. Alman İmparatorluğunun hamiliğinde gelişmiştir. Alman dış politikasının bir ürünü olduğu kabul edilir.

Arşidük Joseph Francis Habsburg Macar Turan Cemiyeti’nin ilk hamisi ve Başbakan Kont Pal Teleki
Paylaşın:

Sevebilirsin...