Katerina’yı Kim Öptü?
Katerina, Baltacı Mehmet Paşa’ya “teslim-i beden” etti mi, etmedi mi? Bu soruya verilen cevaplar tarihimizin klasik geyiklerindendir. Dahası verdiğiniz cevap siyasi yelpazedeki yerinizi gösterir. Baltacı Katerina’yı öptü diyenler ilerici, öpmedi diyenler ise gerici olarak sınıflandırılır.
Tarihçiler, Prut Savaşı ve etrafındaki olayları incelediklerinde şu gerçeği görmüşler. Yeniçeriler eskisi gibi değildir, ruhen çökmüştürler. Bu sebeple dört taraftan kıstırılan Rus ordusunun yapacağı ani bir çıkış, Osmanlı Ordusuna feci bir mağlubiyet aldırabilir. Baltacı bu riski göze alamaz. Katerina’nın elçileriyle yaptığı görüşmede büyük bir bir hazine karşılığı geri çekilir. Bu görüşmelerde Katerina bulunmamıştır. Doğu ve batının bütün kaynakları özetle bunu söylüyor.
Peki öyleyse kim öptü?
Katerina’nın kendisini Baltacı Mehmed Paşa’ya teslim etmesi rivayetinin ardındaki sebepler araştırıldığında ilginç mesnetler bulabilirsiniz.
21 Ağustos 1745’te Deli Petro‘nun torunu Petro ile evlenir. Ancak karı koca birbirine zıt yaratılıştadır. Katerina 15 yaşında bir kadın güzelliğinin zirvesinde gözükmesine rağmen Petro, çirkin ötesi bir fiziğe sahiptir. Şiş yüzlü, kambur, çiçek bozuğu simalı, üstelik ruhen de sağlam değildir. Katerina’ya aha şu çarla evleneceksin dediklerinde buz gibi terler dökmüştür. Onunla evlenmelerini istemelerinin tek sebebi bir erkek evlat doğurup çar ailesinin geleceğini kurtarmaktır.
Zavallı Petro
Katerina, Çariçe olmanın verdiği nimetleri düşünerek Petro ile halvet olmayı kabul eder. Ancak Petro, Katerina’ya dönüp bakmaz bile… Bunun sebebi ise ancak Müslümanların sünnet işlemi ile ortadan kaldırılabileceği bir illete sahip olmasındandı. Uzun süre çocuklarının olmaması üzerine bu durum anlaşılmıştı.
Genç subaylardan Soltikov aynı zamanda Petro’nun kankasıydı. Öyle ki bununla Katerina arasında yaşandığı iddia edilen aşk dönemin en popüler magaziniydi. Her ikisi kafa kafaya verirler ve Petro’yu erkekler dünyasına kazandırmaya azmederler.
Petro’nun en sevdiği kişilere bir ziyafet düzenlenir. Ziyafetin orta yerinde elinde satırla giren cerrah, davetlilerin de yardımıyla Petro’yu delikanlı aleme şipşak dahil ediverir. Bu son derece riskli işlem sırasında Soltikov ve Katerina buz gibi ter dökerler. Zira cerrahın yapacağı ufacık bir hata Petro’yu üçüncü cins mensubu yapmakla kalmayacak, Rusya tahtı veliahtsız kalacaktır.
Bu sırada dedikodular iyice ayyuka çıkmıştı. Petro dahil herkes Soltikov’un Katerina ile kırıştırdığında hemfikirdir. “Bekle gör politikası” uygularlar. Hele Katerina hamile kalınca, bu politikanın ne derece isabetli olduğu anlaşılır. Bir süre sonra Katerina hık demiş de burnundan düşmüşçesine Petro’ya benzeyen bir çocuk doğurur. Böylece dedikodular biter ama düşmanları Katerina’yı hep “o biçim kadın” olarak görmeye devam ederler.
Bundan bizim Baltacı Mehmet Paşa da nasibini alır.
Ahmet Sarbay, Geçmişe Mazi Derler, İstanbu-2003