Osmanlı İstihbaratı

Paylaşın:

istihbarat

Bazı tarihçilerin deli dediği Sultan İbrahim Han zamanı, Türk istihbarat tarihi bakımından çok önemli olayların yaşandığı bir dönemdir. Avrupa’nın hiçbir mahrem yeri yoktur ki Osmanlı casusları tarafından delinmiş olmasın.

Mesela dönemin Fransız kralı XIII. Louis‘in, karısı Anne D’autrich’ten çocuğu olmaz. Bizzat Sultan İbrahim, Devlet-i Aliyyenin Paris’teki elemanlarından istihbarat ister. Nitekim oğul Louis’in baba Louis‘ten değil, başbakan Mazarin‘den olduğu anlaşılır ve fişlenir. Dikkat buyurun 1640-1648 yılları arasında yapılır bu arşivleme… Batı dünyası bu gerçeği 1890’da anlayacaktır.

Yine aynı Sultan, Vatikan’da Papa’nın günde kaç defa def-i hacete çıktığını takip edebilecek kadar sağlam kulaklara sahiptir. Bu kulaklardan biri asıl adı Mehmet olan ve aslen Rodos’lu bir Türktür.

Vatikan-İstanbul arasındaki istihbarat zincirinde bir problem yaşanır. Sultan sebebini sorduğunda, zincirin Paris’teki halkasından şüphe ettiğini bildirir. Tam 18 gün sonra Sen Nehri’nden bir üst düzey bürokratının cesedi çıkarılır. Bu işi bizzat Türk istihbaratının bir elemanı mı yapmıştır, yoksa Fransız mafyasına mı yaptırmıştır bilinmez. Bu anlattığımız olay 1970’li yıllarda Roma’da bulunan bir tomar mektuptan anlaşılmış. Mektuplar Rodoslu Mehmet ile Sultan İbrahim Han arasındaki mahrem yazışmaları içeriyormuş. Meraklısı gider Roma’ya, işin aslını öğrenir.

Ahmet Sarbay, Geçmişe Mazi Derler – 2003

Paylaşın:

Sevebilirsin...