Newton’un başına balkabağı düşseydi
Isaac Newton aydınlanma çağında yaşamış, bilim tarihinin önemli bir kişisidir. Meşhur hikayedir; 1700 yılı başlarında meyve bahçesinde ağaç altında yatarken kafasına bir elma düşer. Yerçekimi yasasını bu şekilde eğlenceli bir yolla bulmuş olur. Ancak başka keyifli iddiaları da vardır. Mesela; “eğer mayalanırsa altın başka madenlere dönüşebilir” imiş.
Ondan tam 500 sene önce yaşamış olan Nasreddin hocamızın kafasına ise erik düşer. Rahmetli bir eriğe bakar, bir de az ileride sereserpe yatan “cucurbita moschata” ya; yani balkabağına… Şöyle der, “Ya şu kabak ağaçta yetişseydi halimiz ne olurdu?..”
Elin adamı yere düşen elma sayesinde keşif yaparken bizimki tefekkürle uğraşıyordu. Neden böyleydi biliyor musunuz?.. Yerçekimi Hocamızın yaşadığı 1200’lü yıllarda Müslüman evladının problemi değildi. Zira 800’lü yıllardan beri yerçekiminin ne olduğunu biliyorlardı.
“Arz nesneleri kendisine doğru çekicidir. Zira yeryüzü demiri çeken taş (mıknatıs) konumundadır.” (*)
Dahası var; atmosferde bulunan gazların yer yüzüne yaptıkları baskıdan da (hava basıncı) haberdardılar ve yeryüzünün değişik yerlerindeki basınçları araştırmakla meşguldüler. (**)
(*) Mesâlik ve Memâlik, İbn. Hurdâzbih, shf. 19, Daru’s Sadr, Beyrut-1889
(**) Lokmân Sûresi: 10 (Yeryüzüne de sizler savrulmayın diye ağır baskılar yarattı.)
…
Tarihin Cemaziyel Evveli, Ahmet Sarbay, Kitapita, İstanbul-2020