Van Gölü Canavarı 133 yıl önce de manşetlerdeymiş

Paylaşın:

Yeryüzünde her toplumun bir canavarı vardır. Bunları herkes bilir ama kimse görmemiştir. Haklarında hayli hikayeler anlatılır. Göllerde yaşayıp biz fanileri korkutanı çok fazla değildir. Mesela İskoçların Loch Ness Canavarı, Loch Ness gölünde yaşadığı ileri sürülen efsanevi deniz yaratığıdır. İlk kez altıncı yüzyılda görülmüş. Fakat onu meşhur eden Londralı bir jinekolog olan Dr. Robert Kenneth Wilson olmuş. 1934 yılında çektiği fotoğraflar herkesi heyecanlandırmış.

Bundan sonra da canavarı gördüm diyenler olsa da hep lafta kalmış. Dr. Robert fotoğrafları gazeteye verirken isminin yayınlanmasını istememiş, sadece “bir cerrahın fotoğrafı” diye imza atılmasını istemiş. Eleştirmenler, “fotoğraflar gerçek olsaydı açıkça ben çektim” derdi diyerek jinekoloğun arkasından konuşmuşlardır.

Biz de Van Gölü Canavarı vardır. Uzun zamandır sesi soluğu çıkmadığına bakmayın vukuatları çok eskilere dayanır. En son 1990’lı yıllarda gündeme gelmişti. Memlekette ne kadar gazeteci televizyoncu varsa Van gölü sahillerinde pusuya yatıp, canavarın poz vermesini beklemişlerdi. Bu ısrarcı taifeyi yolmak isteyen yurdum müteşebbisleri de sahte canavar görüntüsü videoları üretmişlerdi. Bunlardan birinin çok ünlü bir anchormanımızı 10 bin dolara ikna ettiğine bizzat şahit olmuştum. Neyse ki ani gündem değişiklikleri yüzünden yolunmaktan kıl payı kurtulmuştu.

Van Gölü Canavarının 1889 yılında Osmanlı gazetelerine haber olduğu ilk olarak Yedi Kıta dergisinde yayınlanmıştı.

Canavarı görüntülemekten ümidini kesen medya çamura yatar; iddianın, bölge turizmini canlandırmak için uydurulmuş, aslı esası olmayan bir efsane olduğunu söyleyerek konuyu kapatır. Ne var ki, bölge halkı Gevaş ilçesine canavarın bir heykelini dikecek kadar onun varlığına inanıyordu.

12.08.2020 tarihinde yayınlanan haberler, canavar konusunun kapanmadığını gösteriyordu. Züleyha Sona kardeşiyle beraber Adır (Lim) adası sahilinde gezinirken gölde bir hareketlilik farkeder. Hızla hareket eden ve sırtında zikzaklar olan siyah renkli bir cismin Van Gölü canavarı olduğunu düşünür. Cep telefonuyla çekim yapar. Açıkça söylemek gerekirse görüntü, İskoç doktorun çektiği fotoğraftan daha gerçekçi görünüyordu.

Antik dönemden kalan kabartmalara bakılırsa Van gölünde veya civarında bir canavar yaşamış. Çevresine neler yaşattı bilemeyiz ama bize en yakın vukuatı XIX. yüzyıl sonlarında gerçekleşmiş. İstanbul’da yayınlanan Saadet gazetesi, yerel Bitlis gazetesinden naklen verdiği habere göre ahali ile canavar arasında şöyle bir olay geçmiş:

“Bitlis merkez sancağına bağlı Hizan kazası ahalisinden üç kişi yolculuğa çıkıp Bulanık taraflarına giderken yolları güzergah olması bakımından Van Denizi’nin Ahlat sahillerine tesadüf eder. Mola verdiklerinde içlerinden biri, namaz kılmak için deniz kenarında abdest almaya başlar. Sıra ayaklarına gelince yıkamak için azıcık deniz içine girdiğinde başı sonu belli olmayan bir deniz hayvanı derhal ayağına sarılıp sürüklemek ister. Yalnız başına hayvanın tasallutundan kurtulamadığı için çırpınır. Arkadaşları yardıma koşup adamı denizden çıkarırlar. Kesici aletlerle ne kadar uğraşırsalar da başaramazlar. Ateşle yakmak için uğraşırken hayvan bacağına sarıldığı adamla birlikte çığlık atarak 25 metre havaya yükselir ve denize doğru çekilerek adamı da beraberinde götürür.”

Olur böyle vakalar, Ahmet Sarbay

KAYNAKLAR
Yedikıta Dergisi, Vangölü canavarı efsane mi gerçek mi?, Selman Soydemir, Ekim-2010
İllüstrasyon: Zeynep Seymen
Saadet Gazetesi, 29 Nisan 1889, Numara: 122
Daily Mail gazetesi, 21 Nisan 1934

Paylaşın:

Sevebilirsin...